23 Eylül 2013 Pazartesi

Kahvaltılık Közlenmiş Kırmızı Biber



Yazın sonu yaklaşırken kışın en çok özleyeceğimi bildiğim sebzelerden biri Kapya biber. Aslında artık her mevsim her türlü meyve sebzeyi bulup tüketmek mümkün olsa da mevsiminde tüketme konusunda olabildiğince dikkat etmeye çalışıyorum. Derin dondurucumun kapasitesi de çok yeterli olmadığından sevdiğim her sebzeden azar azar atıyorum. Kapya biberlerden de tatil dönüşü Antalya' dan bolca alıp bir kısmını dolmalık bir kısmını da közleyerek kaldırdım. Ve bir kısmı ile de dayanamayıp kahvaltılık olarak hazırlayıp hemencecik yedik. Fazla bir şey dememe gerek yok zaten, fotoğrafı gördükten sonra en yakın markete gidip bu tarifi yapmak isteyeceksiniz. Nerden mi biliyorum ?  Çünkü sosyal medyada bu fotoğrafı paylaştıktan sonra blogger arkadaşlarımın bir kısmı dayanamayıp hemen yapıverdiler. Yine biberleri aldığım yerden ev yapımı enfes nar ekşisi almıştım. Fazla almadığıma çok da pişman oldum sonra, nasıl bir lezzet anlatamam. Bu tarife de bu enfes lezzetini veren o mis kokulu nar ekşisi ve zeytinyağı oldu zaten.  Bugün yine markette görüp dayanamayıp sepete doldurdum, yarın onlarla bambaşka bir tarif deneyeceğim. Ben onu deneyip sizlerle paylaşmadan önce siz bunu bir yapın bakalım, beğenecek misiniz?

Malzemeler:
5-6 adet kapya biber
3- 4 adet ceviz içi
2 diş sarımsak
2 yemek kaşığı nar ekşisi
2 yemek kaşığı zeytinyağı


Yapılışı:
1. Biberleri yıkayıp fırın tepsisine dizin, fırını ızgara ayarına getirip biberler yumuşayana kadar pişirin. Gerekirse arka taraflarını da çevirip közleyin.
2. Biberleri fırından alıp üzerindeki ince zarını ve içindeki çekirdeklerini temizleyin. İnce ince doğrayıp büyükçe bir kaseye alın.
3. Sarımsakları incecik kıyıp içine atın. Nar ekşisi ve zeytinyağını da ekleyip karıştırın. Bu şekilde buzdolabında en az yarım saat bekletin.
4. Servis tabağına alıp üzerine bolca cevizi serpiştirin.

Afiyet olsun.


Şimdi bu tarifi bana sorarsanız sabah kahvaltısı için yapıp yanına da pek tabii  '' beyaz peyniri '' alacaksınız. Taze ekmeğiniz olacak illa ki suyuna hafiften hafiften çaktırmadan banmak için. Bir de demli çay varsa değmeyin keyfinize.  Tam da şu an yazarken midemden gelen sesleri nasıl bastırabilirim hiç fikrim yok tabii. Fotoğrafına bakmaya cesaretim yok inanın. Böyle anlatması pek güzel oldu, ilk fırsatta yapıp tam da dediğim gibi yemezseniz küserim:) 

1 yorum:

Leylak Dalı dedi ki...

Antalya'ya gider gitmez yapacağım, oyy canım çekti valla :)