28 Şubat 2011 Pazartesi

Hani Bana Honeybana

 Sağlıklı, doğal, katkısız ürünler sunan Türk bal sektörünün lider markası Balparmak, çocukların gelişimlerinde büyük fayda sağlayan mucizevi besin balı, keyifle tüketmeleri için yepyeni '' Honeybana Balparmak Süzme Çam Balı Serisini'' sunuyor.

Winnie the Pooh, Periler Ailesi ve Oyuncak Hikayesi olmak üzere çocukların ilgiyle izledikleri Disney karakterlerinin resimlerini taşıyan yeni seri, çocukların kendileri için sayısız fayda sunan balı, daha çok severek tüketmelerine yardımcı olacak.

1 yaşından büyük çocuklar kilo başına her gün ortalama 1 gr. bal tüketmelidir.

Balın faydalarını uzun uzun yazmama gerek yok zaten, her bir derde devadır bal. Fakat piyasada gerçekten yediklerimizin bal olduğuna inanmak zor oluyor. Altıparmak Gıda 1980 yılından bu yana bal sektörünün gelişimine öncülük eden firma bünyesinde bulundurduğu Balparmak, Binbirçiçek ve Balkovan markalarıyla sağlıklı,doğal, lezzetli balları sofralarımıza taşıyor.
Çocuklarınıza da mutlaka bal yedirmeye çalışın. Balın faydaları saymakla bitmez. Genelde çocuklar da sever, sevmeyenler varsa da şimdi bu yeni seri ile eminim hayran kalacaklar. Bal tadında sağlıklı günler hepinize.

25 Şubat 2011 Cuma

Ballı Hardallı Arpa Şehriye Salatası


 Son zamanlarda bulunduğum çay saati sofralarının en beğenilen tariflerinden biri bu salata.  Öyle ki insanın yedikçe yiyesi geliyor, doymak ne mümkün. Sevil' de yediğim salatadan birkaç hafta sonra bir başka çay sofrasında daha tattım. Bu defa bir farklılık olduğunu anlamıştım, bir değişikti bunun tadı. Neydi neydi diye düşünürken öğrendim ki içinde hiç tuz yok, onun yerine şeker var. Tatlı tatlı yemesi olan harika bir salata. Çay saatlerinde olduğu kadar akşam yemeği sofralarında da seveni  çok olur bu salatanın.

Malzemeler:
2 su bardağı arpa şehriye
3 su bardağı sıcak su
1 çay bardağı zeytinyağı
1 çay bardağı limon suyu
2 yemek kaşığı toz şeker ( yerine bal da kullanılabilir )
2 yemek kaşığı hardal
yarım demet taze soğan
yarım demet maydanoz
3-4 yemek kaşığı mısır
1 adet közlenmiş kırmızı biber
8-10 adet kornişon turşu
( bu malzemelere ek olarak başka şeyler de ekleyebilirsiniz, miktarları da tamamen sizin zevkinize kalmış)

Yapılışı:
1. Arpa şehriyeleri yağsız tencerede hafifçe pembeleşene kadar kavurun.
2. 3 bardak sıcak su ekleyin ve pilav gibi demlenmeye bırakın.
3. Sosu için zeytinyağı, limon suyu, toz şeker ve hardalı karıştırın.
4. Arpa şehriyeler pişip de ılıklaştıktan sonra sosunu içine katın güzelce karıştırın.
5. Taze soğanı ve maydanozu ince ince kıyın, kornişonları ince dilimleyin ve salataya katın.
6. Közlenmiş biberi de ufak ufak kesip ekleyin.

Afiyet olsun.



 Herkese iyi haftasonları diliyorum. Ağız tadınızı kimse bozmasın, sofranızdan bereket eksik olmasın.

23 Şubat 2011 Çarşamba

Moulinex Fresh Express Az İş Çok Eğlence


Geçtiğimiz haftalarda az çalışıp çok iş çıkarttığımız bir etkinliğe davetliydim. MSA' da gerçekleşen Moulinex Fresh Express oldukça keyifli geçen bir etkinlik oldu. Şefimiz Hakan Şen' in neşesi ve anlatımıyla yine çok hareketli saatler geçirdik. Birçok blogger arkadaşım vardı ve 2 li gruplar halinde çalıştık. Ben ve cicim Betülüm birlikte çalıştık.

 

Elinizin tek hareketiyle dilim dilim dilimleyebilir ve rende yapabilirsiniz Fresh Express ile. Hele mutfakta hanımların en büyük korkularından birinin parmaklarını rendelemek olduğunu düşünürsek hiç de az iş değil bu yaptığı. Akşam işten gelip de salata yapmaya üşenenler için de oldukça pratik.

 


Fresh Express ile eğlenceli dakikalar da işe koyulunca başladı. Her bir ekipten verilen malzemelerle belirlenen tariflerin yapılması istendi. İlk tarifimiz Kabak Mücver. Şarap kadehiyle kesip şekil vermek fikri çok beğenildi, evde de oğluşa böyle yapıcam bundan böyle. Bir de parmaklarımı rendeleme korkum olmayacak elbette.

 


İkinci tarifimiz meyve salatası idi. Bizim evdeki gibi meyve ile arası pek hoş olmayanları belki böyle bir meyve tabağı keyiflendirebilir. Eline elmayı alıp da yemeye üşenen büyük adam bile böyle bir tabağı geri çeviremez bence.

 


Ve günün en hareketli dakikalarına start veren,bizi eğlenceli bir yarışma havasına sokan salata. Öyle bir neşeyle, güle eğlene yapıldı ki bu salata, zaten Fresh Express kullanırken eğlenmek garanti. Beş farklı bıçağıyla ister ince rende, ister kalın rende; isterseniz dilim isterseniz de peynir rendesiyle ufalayabilirsiniz. Ne yaparsanız yapın eğlenmekten vazgeçmeyin.

Fresh Express kesinlikle her mutfakta yer alması gereken bir ürün. Henüz piyasada satışta değil, Mart ayı itibariyle piyasaya çıkacak. Lütfen gidip bir inceleyin, mümkünse kullanımını izleyin ve mutfağınız da müsaitse edinin. Hatta etrafınızda yeni evliler varsa harika bir ev hediyesi seçeneği, benden söylemesi.

Bu keyifli etkinlik için tüm Moulinex yetkililerine, Sn. Zümrüt Tamer' e ve çok değerli şefimiz Hakan Şen' e ve MSA çalışanlarına teşekkürler.

18 Şubat 2011 Cuma

Fındıklı ve Cevizli Unsuz Kurabiye

Hani bazı lezzetler vardır ya yerine hiçbir şey koyamazsınız, ne yapsanız da sizin gözünüzdeki değeri asla sarsılmaz. Bizim büyük adam için de öyledir acıbadem kurabiyesi. Bizim evde hiç eksik olmayan birkaç atıştırmalıktan biridir. Yok bu alltaki kurabiyeler onlar değil. Ama lezzet olarak hiç de uzak değiller. Sevil' in evine konuk olduğumuz gün Sevgili Tijen yapıp getirmişti, daha görür görmez bunların beni hedefe yaklaştıracak şeyler olduğunu anlamıştım. Sömestr tatilinde de Ankara' ya babamızı ziyarete giderken bu enfes lezzetleri yapıp götürdük. Hatta Ankara dönüşü ayağımızın tozuyla hemen ev gezmesine giderken de yaptık. Bir ceviz delisi evsahibesinden tam geçer not alındı. Hem yapımı çok pratik hem de lezzeti ile herkesin favorisi bir kurabiye tarifi bakınıyorsanız tam burada durun ve bunu deneyin. Bu kadar da iddialı yazdım yani:))



Malzemeler:
150 gr  ceviz
150 gr fındık
50 gr badem ( ben badem kullanmadım)
3 yumurta akı
1 çay bardağı toz şeker
1/2 çay bardağı esmer şeker ( tamamını beyaz şeker kullandım )
1.5 çay kaşığı tarçın
üzeri için fındık, ceviz ya da badem



Yapılışı:
1. Fındıkları, cevizleri, bademleri un haline gelinceye kadar rondoda çekin.
2. Yumurtaların aklarını bir fiske tuz ile çırpmaya başlayın.
3. Köpük köpük olana kadar çırpıp yavaş yavaş şekerini ilave edin.
4. Ardından yavaş yavaş da esmer şekeri ekleyip 7-8 dk kadar çırpmaya devam edin.
5. Üzerine tarçını, bademi, cevizi ve fındığı da katıp çırpmaya devam edin.
6. Fırın tepsisine yağlı kağıt serin. Bir kaşık yardımıyla aralarında boşluk olacak şekilde tepsinize dizin.
7. Üzerlerine arzunuza göre fındık, ceviz ya da badem koyabilirsiniz.
5. Önceden ısıtılmış 160 derecede fırında 10 dk kadar pişirin.


16 Şubat 2011 Çarşamba

Hindistancevizli Muhallebili Kurabiye


Geçtiğimiz haftalarda doya doya muhabbet eşliğinde yiyip içtiğimiz bir çay sofrasının konuğu olduğumuzdan bahsetmiştim. Sevgili Umay ve annesi Gülen Teyzenin bizler için hazırladığı harika lezzetlerle dolu bir gün. O güne ait o kadar çok fotoğraf var ki elimde, hangilerini seçip paylaşacağımı şaşırdım kaldım.
Bunlar giderken benim yapıp götürdüğüm Fındıklı ve Cevizli Kurabiyeler. Tarif  Sevgili Tijen' den. Sevil'e gittiğimiz gün yapıp getirmiş ve hepimizin de gönlünü bunlarla fethetmişti. Ben de Umi' nin nasıl bir ceviz delisi olduğunu iyi bildiğimden ne yaparım diye hiç düşünmedim. Tairifi gelecek pek yakında.
Bu da Umay' ın meşhur Arpa Şehriyeli Salatası. Buna benzer onlarca salata yedim ama bunun lezzeti bambaşka. İçinde hiç tuz yok, şekerli bir salata desem, ne dersiniz? Bunun da tarifi burada olacak yakında. Pek bir televizyon reklamları gibi oldu ama napıyım sırayla gelecek hepsi.
Yine Umi' nin yaptığı bol cevizli Kereviz Salatası. Kerevizi sevmeyen, kokusuna tahammül edemeyenlerin bile asla geri çeviremeyecekleri bir salata.
Ananaslı Kek tarifini önceden paylaşmıştım zaten. Tarif için tık tık.tık

Ispanaklı ve Mantarlı Börekler sanki el açması gibi çıtır çıtır olmuşlardı.
Ve işte ilk fotoğraftaki kurabiyelerin iç görüntüsü. Çayın, kahvenin yanına kurabiyeden daha iyi bir eşlikçi olabilir mi? Bence olamaz. Hadi o zaman bakalım nasıl yapıldığına bakalım.

Hindistancevizi Muhallebili Kurabiye

Malzemeler
hamuru için:
1 paket margarin
1 çay bardağı yoğurt
6 çay bardağı un
1 paket kabartma tozu

muhallebisi için:
1 su bardağı süt
1 yemek kaşığı nişasta
6 yemek kaşığı toz şeker
2-3 yemek kaşığı hindistancevizi

üzeri için:
pudra şekeri
vanilya

Yapılışı
1. Hamuru için tüm malzemeler birbirine karıştırılıp iyice yoğurulur. 1/2 saat dinlenmesi için kenara alınır.
2. İç harcı için malzemeler karıştırılıp muhallebi kıvamına gelene kadar pişirilir. Soğuması için kenara alınır. Hindistancevizi piştikten sonra yavaş yavaş ilave edilir, kıvamı yeterince koyulaşınca eklemeyi kesin.
3. Hamuru bir el ayası kadar parçalara ayrılır. Her hamur parçasının içine muhallebili karışımdan konulur ve yuvarlak şekil verilir.
4. 180 derecede önceden ısıtılmış fırında üzerleri pembeleşmeyecek kadar pişirilir. Fırından çıkmış hali beyazımsı olacak.
5. Kurabiyeler soğuyunca pudra şekeri ve vanilya karışımına bulanıp servis edilir.
Afiyet olsun.
Tanıştırayım, bu da evin yakışıklısı Mırni Bey. Özellikle küçük adamımın favorisi. Mırni onu uzaktan merakla izledi, küçük adam onun peşinden koştu durdu. Hala Mırni' nin oyuncaklarıyla oynamak istiyor o günden beri.

13 Şubat 2011 Pazar

3 Olduk

Evet millet Sevgililer Günü kutlarken ben 3 yıl önce bugün blog açma telaşındaymışım meğer. 3 yıl olmuş ama bana uzun yıllardır bu işin içindeyim ve hayatımın keyfini yaşıyormuşum gibi geliyor. Bugün Ordan Burdan Hayattan tam 3 yaşına girdi. 3 yıl önce ne yaptığımın, nasıl bir işe kalkıştığımın kesinlikle farkında olmadan başladığım bu macera hayatımın en büyük vazgeçilmezi oldu inanın. Nefes aldığım her gün ailem, eşim ve oğlumdan sonra benim için en büyük sorumluluğum. Artık yorumlaşarak iletişim kurduğum çoğu blogger arkadaşım benim için hayatlarını da bildiğim, evlerine girip çıktığım, telefonlaşıp dertleştiğim insanlar oldular. Allah güç ve sağlık verdiği sürece de burada ordan burdan her ne var ne yoksa paylaşacağım. Hiçbir iddiam olmadan, hiçbir hırsım olmadan, bu işi keyif ve muhabbet için yaptığımı hiçbir zaman unutmadan. Gelen her yoruma heyecanlanarak. Hele ki bundan sonra daha çok istiyorum hepinizden yorumlarınızı. Bugüne kadar beni yalnız bırakmayan, yorumlarını hiç eksik etmeyen tüm arkadaşlarıma teşekkürlerimi gönderiyorum. Ama sessiz çoğunluğa da büyük teşekkürüm var, onların da bir yerlerde beni izlediklerini ve yaptıklarımı zaman zaman denediklerini biliyorum. Sizlerden gelen her türlü soru, yorum, mail benim için önemlidir, hiçbiri bir diğerinden daha az önemli değil benim gözümde. Sessiz olsanız da izlemeye, denemeye devam lütfen. Arada da ses verin ama olur mu:))

3 yılı İstanbul' da bitirdik hayırlısıyla. Bundan sonra sizlere, desteğinize çok daha fazla ihtiyacım olacak. Haziran sonrası Ankaralı oluyoruz biliyorsunuz. Gözden ırak olan gönülden de ırak olurmuş, dedirtmeyeceğinizi biliyorum bana. Orada sizlerin manevi desteğini hissedeceğimi biliyorum.  Şimdiye kadar yolu bu blogdan geçen herkese ayrı ayrı teşekkürlerimi gönderiyorum. En büyük teşekkür büyük adamımın, beni ilk günden beri blog konusunda hep desteklediği, sessiz de olsa izlemeye devam ettiği, gerek gördüğü yerde eleştirdiği için.

10 Şubat 2011 Perşembe

Bir Demlik Çay Saati Sofrasında Buluştuk


Kızları benim evde ağırladığım günden beri böyle bir sofranın hayalini kuruyordum desem yalan olmaz. Şöyle marifetli hatunların donattığı bir masada kim olmak istemez ki? Hiç kimse hayır diyemez. Geçtiğimiz haftalarda Sevgili Sevil' in evindeki toplantıda da hiçbir lezzeti es geçmeden, yukarıda gördüğünüz her çeşidin tadına bizzat baktım. Sonradan aklım kalsın ve '' keşke'' demiyim diye kendimi feda ettim anlayacağınız:)

Yine keyifli, bol kahkahalı bir gün yaşadık. Elbette bu konuda en büyük puanı Zeynepciğime veriyorum, yıktı o gün ortalığı. Blog camiasının stand-up yıldızı ilan ettim onu ben. Hepimizin karnına ağrılar girene kadar güldürdü bizi.

Masada o gün neler vardı neler? Her gelen elinde mis kokulu lezzetlerini getirmişti, masa her kapı çalışında biraz daha renklendi, biraz daha iştahımızı kabarttı.


Sevilciğimin Yoğurtlu Karışık Sebze Salatası


Hilal' den Çilek Soslu Cheesecake


Tijen' in Cevizli ve Fındıklı Kurabiyesi


Betül' ün Krem Şantili Kurabiyesi ( Sıkma Kurabiye )


Sevil' in Arpa Şehriye Salatası


Güler Abla' nın Patatesli Ay Çöreği


Benim Sebzeli Dereotlu Muffinlerim ( bunların tarifi de yakında gelir )


Neval' in Portakallı Muhallebisi


Sevil' in Etimekli Patlıcan Salatası


Gülay' ın El Açması Pırasalı Böreği


Sevil' ciğimin Peynir Tabağı


Zeynep' in Çikolatalı Keki


Tümay' ın Mercimek Köftesi

 Tümay' ın Patates Böreği


Günün sonunda bu mutluluk pozunu da verip ayrıldık. Güler Ablamın halinden de anlaşılacağı gibi mutluluk sinmiş her birimizin yüzlerine. Sevilciğim bu keyifli ve bol lezzetli gün için tekrar tekrar teşekkürler ediyorum.


7 Şubat 2011 Pazartesi

Gülen Kestaneler


Kışı yaşayıp da kestane keyfi yapmadan olur  mu hiç? Çok sevmem kestaneyi aslında yakınlarım bilir ama kışın sokaktaki kestane satıcılarının önünden geçerken nasıl güzel kokarlar, nasıl cezbederler beni. Tefal de yeni yıl hediyesi olarak göndermişti bu kestaneleri. Actifry' da pişirip de evde kış keyfini yaşayalım istemişler. Açıkcası başta nasıl olur diye düşünmedim desem yalan olur, fırına atsam da garanti olsun dedim ama yok öyle yapmadım. İyi de Actifrya güvenmişim, mis gibi oldular misss.  Hep patates kızartılıyor sanmayın o aletle, neler pişiyor neler bir bilseniz. Şu an mutfağım çok geniş değil diye ihtiyacım oldukça tezgaha  getiriyorum ama Ankara' da inşallah hep gözümün önünde tutacağım onu. Kocaman bir mutfak istiyorum bak buradan da yazıyorum kocaman bir mutfak:)

Kestane kebap için Malzeme
1/2 kg kestane

Yapılışı:
1. Kestaneleri bir bıçak yardımıyla ortalarından enine olacak şekilde çizin.
2. Eğer vaktiniz varsa 1 saat kadar, vaktiniz yoksa en az 20 dk. suda bekletin.
3. Actifry' ın pişirme haznesine kestaneleri yerleştirin ve 15 dk pişirin. Sıcak servis yapın.

Afiyet olsun.

4 Şubat 2011 Cuma

Ananaslı Kek

 Dün çok cici bir eve misafirdik ben ve küçük adamım. Cici bir ev derken, elbette cici olan evin sahibesiydi. Kızkardeşim Neslihan'ın iş arkadaşı ama aynı zamanda da en yakın dostu Sevgili Umay' ın yeni taşındığı evindeydik annem ve Ness ile beraber. Umay ve annesi Gülen Teyze inanılmaz harika lezzetler hazırlamışlardı bizler için. Yeni cicim elimde o kadar çok fotoğraf çektim ki onları da bir ara paylaşacağım sizlerle. Enfes lezzetler dışında bir de evin tekbaş mırlantası ( Umay'ın deyimiyle tektaş pırlantası  )  Mırni vardı ki onun birbirinden güzel pozlarını paylaşmak için ayrıca izin isteyeceğim annesinden:)) Umi var mı iznin, oğluşunu okuyucularımla tanıştırabilir miyim?

Dün bizim için hazırlanan leziz çeşitlerden biri de bu Ananaslı Kek idi. Hani yiyip yiyip de gözünüz hala masadaki çeşitlerde kalır ya işte bu kek de öyle oldu. Börekleri, salataları, kurabiyeleri o kadar yemişim, midemi o kadar şişirmişim ki aslında kekten tek çatal yiyebilecek halde değildim. Ama öyle mi oldu? Asla affetmedim, kocaman bir dilimle ödüllendirdim kendimi. Üzeri bol cevizli ananaslı kek, daha güzel ödül mü olur?  Sömestr tatili nedeniyle evde olan çocuklara yapılabilecek ve yanında da bir bardak ılık sütle afiyetle yenecek bir kek. Onları da ödüllendirin bir dilim kekle, hatta girip mutfağa birlikte çırpın kekinizi.

Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağından biraz fazla tozşeker
1/2 su bardağı çiçek yağı ( fındık yağı ya da zeytinyağı da olabilir )
1 yemek kaşığı zeytinyağlı margarin
1/2 su bardağı ananas suyu
kabartma tozu
vanilya
2,5 su bardağı  un
üzeri için ceviz

Yapılışı:
1. Yumurtaları ve tozşekeri iyice köpürene kadar mikserle çırpın.
2. Ayçiçek yağı, zeytinyağlı margarini ve ananas suyunu da katıp biraz daha çırpın.
3. Ununu, vanilya ve kabartma tozunu ekleyin.
4. Yağlanmış kek kalıbına karışımı dökün, üzerine ceviz içini serpiştirin ve kaşık yardımıyla biraz karıştırın.
5. 170 derece fırında 40-45 dk pişirin ( içinin pişip pişmediğini kürdan testi yaparak kontrol edebilirsiniz)
6. Fırından çıkınca soğuduktan sonra kalıptan çıkarın ve dilimleyip servis edin.

Afiyet olsun.


Bu haftasonu küçük adamla annemdeyiz. Biraz da gönlümüzü ödüllendirelim dedik. Uzun ayrılık öncesi biraz dedesi, annennesi, teyzesi, dayısı ve tüm aile ile keyifli saatler geçirsin istedim küçük adam. Ben bu postu yazarken içeriden anneanne ve dedesiyle muhabbet edişini dinliyorum bir yandan da. Sizler de bu haftasonu en çok sevdiklerinize vakit ayırın, hayatın ne kadar kısa olduğunu asla aklınızdan çıkarmadan tadına varın yaşadığınız her anın. Bir bardak sıcak çay, bir fincan köpüklü kahve, bir dilim kekiniz, yanınızda bir dost sesiniz hiç eksik olmasın.

Herkese iyi haftasonları

1 Şubat 2011 Salı

TuzBİBER Dergisi Şubat 2011 Sayısı Yayında


Yine çok güzel, dopdolu bir sayı ile karşınızdayız. Bu ay konuğumuz Hayatın Ta Kendisi blogunun yazarı Sevgili Yasemin Sümengen. Hem onunla yaptığım röportajı keyifle okuyacaksınız hem de sizler için özel hazırladığı tariflere bayılacaksınız. Daha neler var neler. Hemen okumak için tık tık tık...