23 Nisan 2010 Cuma

Zeytinyağlı Mantarlı Enginar


 Bu blogu açarken bir gün gelip de birilerinin yazdıklarımı okuyacaklarını, üstüne yorumlar yapacaklarını,hele de içlerinden bazılarını sanki kardeşimmiş gibi seveceğimi söyleseler sanırım kahkahayla gülerdim. O kadar bu ortamdan, burdaki güzelliklerden bihaberdim ki hani derler ya bodosloma girmiştim. Şimdi geriye dönüp baktığımda 2,5 yılda inanılmaz güzel şeyler yaşamış, birbirinden cici insanlar tanımış ve birçoğunu da şahsen tanımamış olmama rağmen çok sevmişim. Bunu çok içten söylüyorum. O kadar karşılıksız birşeyler paylaşıp o kadar tanıyoruz ki aslında birbirimizi çoğu zaman ilk defa karşılaştığımızda bile o yabancılık asla olmuyor aramızda, hemen kaldığımız yerden muhabbete devam edebiliyoruz. Şimdi bir enginar tarifine de böyle mi girilir diye düşünenler mutlaka olacaktır. Neden yazdım tüm bunları? Sadece bir yorum bunları düşündürttü bana, iyi ki bu blogu açmışım, iyi ki bu insanları hayatıma almışım dedirten bir dostlardan birinden gelen bir yorum.

Birilerinin benim yaptığımı beğenmesi, değer verip de evinde denemesi, sofrasına koyması o kadar değerli ki benim için. Burda usta bir şef edası da takınmıyorum asla, haddime de değil. Ama mutfağını seven, yaptığı yemeği severek paylaşan biri olarak bu kadarına hakkım vardır belki. Geçtiğimiz günlerde yaptığım Havuçlu Elmalı Kereviz Salatasına Sevgili Dijle öyle bir yorum bırakmış ki bunu dikkate almamak olamazdı. Ne de iyi etmiş gerçekten, ben de şöyle bir küçük araştırma turu yapıp enginarla ne de güzel harikalar yaratılabilirmiş onu öğrenmiş oldum. Sayesinde Sevgili Gülay' ın Leziz Dergisi için hazırlamış olduğu bu şahane enginarları denemiş olduk. Sırada birkaç tane daha enginarlı tarifim var, onları da mevsimi geçmeden mutlaka deneyip paylaşmak niyetindeyim.

Bizim evde pek sevilen bir sebze değil aslında enginar, büyük adam asla ağzına koymuyor, küçüğümüzün de keyfi gelirse birkaç çatal belki yiyor. Kalanları ben tek başıma yiyorum, bundan da hiç şikayetim yok, bol bol yemek gerek bu karaciğer dostu şaheser sebzeyi. Bu mantarlı versiyonu da inanın denenmeli, yerken insanı mutlu eden yiyecekler vardır ya işte bu tam da o listeye gireceklerden. Benden söylemesi....

Malzemeler:
3 adet enginar
200 gr mantar
1 adet orta boy kuru soğan
tuz, taze çekilmiş karabiber, pul biber, kimyon
1 adet limon
birkaç dal maydanoz
zeytinyağı

Yapılışı:
1. Temizlenmiş enginarları limonlu suda haşlayın ve süzün.
2. Tavaya yarım ay şeklinde doğranmış soğanları alıp zeytinyağında kavurun.( orjinal tarifte zar şeklinde )
3. Mantarları ufak ufak doğrayıp tavaya ekleyin ve yaklaşık 10 dk. birlikte kavurun.
4. Tuzunu, taze çekilmiş karabiberini, pul biberini ve kimyonunu ekleyin.
5. Enginarları servis tabağına alıp hazırladığınız mantarlı harcı içlerine paylaştırın.
6. Üzerini maydanozla süsleyin ve ılık servis yapın.

Afiyet olsun.

14 yorum:

Miskokulu Lezzetler dedi ki...

Gülayın tarifini bende çok beğendim ama her şeyi yiyen prenses mantar konusunda biraz takıntılı.Bende pişiremiyorum ama nefis olduğunuda görüyorum. Eline sağlık Yaseminciğim ...Sevgiler.

bir dilim bir tutam dedi ki...

Ne güzelde anlatmissin duygularini...Simdi günümüzde blog arkadasligi die yeni bir kavram cikti..Dünyanin her bir yerine ulasiyor ve her bir yerinden hic tanimadigimiz kisilerden samimi dostca ve motive eden yorumlar aliyoruz...
Sonrada dahada ileri giderek buludugumuz sehirlerde elimizden geldigince bulusmalar düzenliyor ve dostlugumuzu dahada kalici hale getirebiliyoruz.
Ne mutlu bize....!

Bu arada blog sayesindede klasik enginar tarifleriniden farkli, avakodolu ve simdide mantarli
yapilabilecegini ögrendim.
Ne mutlu bana...!

Mehtap dedi ki...

Bende iki çeşit enginar dolması tarifi biliyordum.Mantarlısını denemedim.harika görünüyor.mantarı da seven biri olarak mutlaka deneyeceğim.Bizim mutfağımızdan da eksik olmaz o nedenle diğer tarifler için uğrayacağım.paylaşımınız için teşekkür ediyorum.Blog olayına gelince de aslında hepimizin istediği de samimiyet, iyi niyet,gerçek dostluk ve bunların karşılıksız olması bizi buraya gerçek anlamda bağlıyor.Gerçek hayatta da tabii ki dostlarımız var ancak insan zaman zaman can sıkıcı,gönül kırıcı insanlarlada gerçek hayatta karşılaşabiliyor.herkes bir olmuyor maalesef.O nedenle burada karşılıklı herşeyin paylaşımı hem mutlu ediyor, hemde insan paylaştıkları ile ve bunun takdir görmesi, beğenilmesi ile daha güzel duygular yaşıyor.Gerçekten tarifi imkansız bir olay burada bulunmak.mesela her türlü duygularımızı bile istediğimiz an, istediğimiz şekilde paylaşmak da hoş değil mi?Nice paylaşımlara ve dostluklara diyerek, sevgilerimi sunuyorum...

Sevil Şahin dedi ki...

yasemincim evet iyiki blogu açmışsın ve tanışma fırsatımız olmuş.
En başta olduğun gibi davrandığın için seviyoruz seni tatlım
enginarda nefis olmuş ellerine sağlık
afiyet bal olsun

ebru dedi ki...

Yasemincim ne kadar güzel yazmışsın. Gerçekten belki yüzyüze görüşme şansın olmayacak insanlarla sanki 40 yıldır tanıyormuş gibi bir şeyler paylaşmak ve telefonla görüşmek harika bir şey.Ben bu blog işini çok seviyorum ve her zaman da diyorum iyi ki açmışım diye.
Ellerine sağlık canım. Enginar mükemmel görünüyor. Bizim evde de pek sevilerek yenmez ama ben çok seviyorum. Öpüyorum seni.

aslı'nın mutfağı dedi ki...

Bu şekilde hiç denemedim Yasemin'cim, artık enginarı sadece zeytinyağı ve soğanla yapar oldum, bugun pazardan aldıklarımı da öyle pişirdim :) Ama senin mantarlı da çok güzel görünüyor, ellerine sağlık. Afiyetler olsun..

Anne İş'te dedi ki...

amanin boooooooooo:)))biliyordum,bekliyordum.Yaşasın enginar kardeşliği..Yarın denenecek..Bir de Yaseminciğim_çok oluyorum ama-50'ye mi tamamlamak lazım gerçekten enginarları...fayda açısından..Düşüncesi bile bizim beyi strese soksa da benim için keyifli ve Mutlu musun gittiğin yerde...Güzel anılarla dön e mi:))

Unknown dedi ki...

Enginar eğer kılçıklı değilse bayılırım.karaciğere olan faydası zaten malum ama evde çok da sevdiremedim doğrusu ama çalışmalara devam yılmak yok ellerine sağlık yaseminciğim

Narince dedi ki...

Her blogda bol bol enginar tarifi var, bende bir atne bile yok daha, ne utanç verici!

Sibel dedi ki...

Enginarı çok severim, her gün olsa yerim hani. Bu versiyon çok ilginç olmuş, mutlaka denenmeli. Eline sağlık canım!

BEYZA dedi ki...

Bende bloğuma ilk yorumu alınca o kadar sevinmiştimki, çevremde kimse beni anlayamamıştı. Şimdi ben yazdıklarınızı okuyunca, duygularınızı çok iyi anladım.Bu arada enginarı pişirince bakıyorum evdekiler yemiyor, yaptığım marul salatasının içine küp küp doğruyorum, anlamadan yiyorlar, annelikte çareler tükenmez:)

Mimosa Café dedi ki...

yasemincim tarif harika. gülayda da görmüştüm. farklı enginar tarfileri çok keyifli kesinlikle. ben de mantarlı ıspanak yaptım geçenler de harika oldu. yayınlayacağım yakında. bu arada blog arkadaşlıkları güzel şey hakkaten :) ben de yeni keşfediyorum. sevgiler.

sarımutfak-hande dedi ki...

harika olmuş bizde enginar çok tüketilir böylede deneyeyim iyi fikir oldu bu bana
ellerine sağlık
sevgiler canım

Esma Ercengiz dedi ki...

Evet Yasemin iyi ki açmışsın bu bloğu.. Bizleri güzel tariflerinden mahrum etmemişsin.
Dolabım enginarla dolu bu aralar. Mevsimi bitmeden, doya doya yemek istiyoruz eşimle. Bende de dolması var bugün:)
Ardından bu güzel tarifi de deneyeceğim..
Sevgiler