29 Nisan 2009 Çarşamba

Benden Leziz Haberler


Uzun süredir bloga bakmıyorum,aslında bakamıyorum desem daha doğru olur.Bir süredir tatlı bir telaş peşinde koşturmaktaydım.Koşturmacanın sebebi birkaç hafta önce Leziz Dergisi Genel Yayın Yönetmeni İnci Özgöz'den gelen bir maildi.Kendisi sağolsun derginin Haziran sayısı için benimle birşeyler yapıp yapamayacaklarını soruyordu.Benim gibi heyecanlı ve pimpirik bir insan hemen nasıl olur,acaba becerebilir miyim elime yüzüme bulaştırmadan diye bir düşünür önce.Sonra bunun benim için çok hoş bir tecrübe olacağına inanıp teklifi kabul ettim.Bir süre ne yaparım nasıl yaparım diye düşündükten sonra tariflerimi belirledim ve İnci Hanıma sundum.Sonunda karara bağlayıp fotoğraf çekimi için günü saptadık.Dün öğlende İnci Hanım ve fotoğrafçısı evime geldiler.Tüm Pazar günümü tarifleri yapmak için ayırmıştım,çok yorgundum cidden ama öylesine sıcak kanlı ve hoş sohbetlerdi ki her ikisi de inanın herşeye değdi.Çok hoş bir 2,5 saat geçirdik toplam 5 çeşit vardı ama keşke daha çok olsaymış da bu keyif daha uzun sürseymiş dedim.


Bir taraftan yaptıklarımı nasıl servis yapsak,fotoğraflar nasıl olsa,nasıl bir kompozisyon yaratılsa diye düşünüp diğer taraftan da muhabbet ettik.Bir kere daha '' İyi ki blogum var'' dedim kendi kendime.Bana çok farklı bir çevreye girme şansı yarattığı için iyi ki böyle bir olayın içine girmişim dedim.Ayrıca bundan sonrası için bana yardımcı olacak çok basit ve etkili birtakım tüyolar öğrendim onlardan.Yukardaki fotoğrafta o tüyoları göz önüne seren bir kare sadece dünden kalan.Ve elbette bir de yeni ve daha profesyonel bir makine edinmemin zamanının çoktan geldiğini anladım.Çektikleri fotoğraflara öylesine hayran oldum ki kendi yaptığım şeyleri bile sanki bir başkası yapmış gibi hayranlıkla izledim.Fotoğrafın blog için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım.


Şimdilik sadece bu haberi vermekle yetineceğim.Maalesef kendi lap topum kendini yokettiğinden!! büyük adamın lap topundan geçici olarak gönderi yapabiliyorum.Düne ait fotoğraflar var ama şu anda onları yükleyemiyorum maalesef.Tariflere ve ne yaptığıma gelince 1 ay daha bekleyeceğiz hep beraber,Leziz Dergisi Haziran sayısı çıktığında mutlaka sizlerle tekrar paylaşacağım mutluluğumu.

16 Nisan 2009 Perşembe

Sebzeli Tavuk Dürüm - Tefal Actifry Etkinliği # 1


Dünkü yazıdan sonra akşam da büyük adam '' hayırdır niye kaç gündür blogunla hiç ilgilenmiyorsun?'' diye sorunca silkelenmem gerektiğini anladım.Demek ki bu işin de bir sorumluluğu varmış dedim kendime ve bugün için söz verdim yeni tarif yayınlamaya.

Aslında bu sabah ilginç olarak oldukça enerjik uyandım,küçük beyle kahvaltı keyfinden sonra ona çorba ve yemek hazırladım,makineye çamaşırları attım,balkonları yıkadım,çamaşırları astım.Bu arada evin her gün nasıl olup da bu kadar dağılabildiğine şaşarak ortalığı derleyip topladım.Bu arada hareketli müzikler eşliğinde dans eden küçük adama da eşlik ettim.Baktım ki onun hali kalmamış,hemen yemeğini hazırlamak için mutfağa geçtim.Çağırırım gelmez,hayırdır niye gelmiyor diye bir baktım ki yorgunluktan koltukta uyuyakalmış sadece 2 dakika içinde.Daha saat öğlen bile olmadan evdeki tüm yapılacak işler bitip oğluş da beni üzmeden kendi başına uyuyunca keyfim bir yerine geldi ki sormayın.Hemen kahvemi elime alıp geçtim ekranın başına.Özlemişim ya böyle yazmayı,içimi dökmeyi.Yalnız zamanların iyi ortağı oldu bu blog bana.


Bugünkü tarifi aslında çok oldu deneyeli,fotoğrafları makinede unutmuşum,biraz önce farkedince sevindim paylaşacak tarifim de oldu diye.Aslında daha önceden de yazmıştım ya bizim evde tavuk pek sevilmiyor ama ben yine de arada yedirmeye çalışıyorum,evde herşey pişmeli,çok yönlü beslenilmeli diye düşünüyorum.Ben bu defa Tefal Actifryda pişirdim tavuklarımı ve lavaş ekmeğine sarıp servis yaptım.


Sebzeli Tavuk Dürüm
Malzemeler:
1/2 kg kuşbaşı tavuk
2 adet çarliston biber
1 adet kırmızı biber
2 adet domates
tuz,karabiber,köri


Yapılışı:
1.Tavuk etlerini Actifrya koyup yaklaşık 15 dk pişirin.(Ben hiç yağ eklemedim,tavuğun kendi yağıyla pişirdim)
2.Makineyi açıp ince ince doğranmış biberleri ve domatesleri ekleyin.
3.15 dk kadar daha piştikten sonra baharatlarını ekleyip birkaç dk karışmasını bekleyin.
4.Sıcak olarak servis edin.

Servis önerisi : Ben pişirme esnasında lavaşlarımı da makinenin üzerine koydum ve ısıttım.Piştikten sonra lavaşa sarıp buz gibi ayran ile servis yaptım.


Afiyet olsun.


Bu tarifimi Tefal Actrifry Etkinlikleri # 1 ev sahibi Sevgili Müge'ye gönderiyorum.Tekrar tekrar kolay gelsin.

15 Nisan 2009 Çarşamba

Geçiyordum Uğradım

Bloga günlerdir bakıyorum duruyorum.İçimden ne bişeyler yazmak geldi,ne de mutfağa girip yemek yapmak.Bir süredir üzerimdeki bu bahar yorgunluğunun etkisi olsa gerek.Bir de haftasonu kardeşim Bora için şehir dışına kız istemeye gittik,onun telaşı ve yorgunluğunu atamadım hala üzerimden.Bu sabah uyandığımda '' Oğluşu okula bırakıp artık yeni bir tarif yazmanın vakti geldi'' dedim kendime.Ama yine olmadı,baktım arşivde de öyle yayınlanacak kayda değer bişey yok ben de temizlik yaptım şöyle ucundan azıcık.Belki dedim biraz hareket edersem kendime gelirim,ama yine işe yaramadı,hala keyifsiz dolanıyorum evde bir yukarı bir aşağı.Anlayacağınız bugün benden hayır yok,geçiyordum uğradım bir selam vereyim diye.Herkese sevgiler

9 Nisan 2009 Perşembe

Pırasalı ve Havuçlu Börek-Tefal Actifry Etkinliği # 1

Hem börek çörek tarifi vermeyeceğim diyorum hem de sanki ben dememişim gibi hooop börek tarifi geliyor.Valla bu börek geçen haftalarda yapıldı,bir kısmı yenmedi hala dondurucuda.Zaten bu böreğin en sevdiğim yanı bu,bolca sarıp dondurucuya atıyorum sonra ihtiyaç halinde hemencecik hazır oluyor.

Bu börek bizim ailede pek sık yapılır,ben pırasayla arası pek hoş olmayan biri olduğum için sevdiğim bu böreği yiyerek kendimi avutuyordum.Sonuçta çok faydalı bir sebze pırasa ama sevmiyorum napıyım.Böreğe gelince o ayrı,enfes birşey oluyor,insanın yedikçe yiyesi geliyor.

Malzemeler (toplam 32 adet)
4 adet yufka
1 kilo pırasa
2 orta boy havuç
1-2 yemek kaşığı soya sosu
2 yumurta
2 bardak yoğurt
4-5 yemek kaşığı sıvıyağ
galeta unu

Yapılışı:
1.Öncelikle iç harcı için pırasaları çok ince doğrayıp teflon tavada iyice yumuşayana kadar pişirin.
2.Havuçları rendeleyip ikisini birden pişirin.
3.İçine soya sosunu ilave edin,tuzunu kontrol edip gerekirse tuz ekleyin
4.İç harcını soğuması için kenara alın ve sosunu hazırlayın.
5.Sosu için yoğurdu,sıvıyağı,1 yumurtayı ve biraz suyu iyice karıştırın.
6.Her bir yufkayı sigara böreği sarar gibi eşit 16 parçaya bölün.Elimizde toplam 64 adet üçgen şeklinde yufka olacak.
7.Yufkanın birini alıp arasına yoğurtlu sostan fırça yardımıyla sürün.
8.Diğer yufkayı üzerine koyup yine yoğurtlu sos sürün.
9.Pırasalı iç harcı yufkanın geniş kısmına koyup aynen sigara böreği sarar gibi ama çok sıkı olmayacak şekilde sarın.
10.Bu şekilde tüm yufkaları sarın.
11.Bir tabağın içinde 1 yumurtayı güzelce çırpın.
12.Bir başka geniş tabağa galeta ununu dökün.
13.Börekleri önce yumurtalı karışıma sonra da galeta ununa bulayıp yağlı kağıt serilmiş tepsiye yerleştirin.
14.Yaklaşık 170 derece fırında üzerleri iyice kızarana kadar pişirin.

Sıcak ya da ılık servis yapın.

Ben bu defa böreklerimi fırınımda değil de Tefal Actifry'ımda pişirdim.Ancak Actifry'ın içinde dağılmamaları için daha önceden dondurucuda beklemiş olan böreklerimi yumurta ve galeta ununa bulayıp Actifry'a attım.Üzerine 1/2 kaşık sıvıyağ gezdirip kapağını kapattım.Yaklaşık 20-25 dk sonundan böreklerim hazırdı.Daha önceden fırında da defalarca yaptığım için çok net şunu söyleyebilirim ki arada lezzet olarak hiçbir fark yok.Dağılırlar diye çok tedirgin koymuştum içine ama sonuç mükemmel oldu.

Bu tarifimi Tefal Actifry Etkinliklerinin ilkine ev sahipliği yapan Hünerli Bayan Müge arkadaşıma gönderiyorum.Onun ilk etkinliği ama eminim harika bir ev sahibi olacak ve sonunda muhteşem lezzetler tadacağız.Mügecim kolay gelsin tekrar.



m






7 Nisan 2009 Salı

Buğdaylı Çok Renkli Salata

Geçen hafta dediğim gibi artık bir süre sağlıklı beslenme tarifleri verme niyetindeyim.Pasta,kek tariflerine biraz ara vermek istiyorum.Umarım becerebilirim bunu.Yoksa hayırlı olmayacak benim için.
Büyak adam da böyle düşünmüş olacak ki,bu konuda bana yardımı olabileceğini düşündüğü bir hediye almış geçen hafta.Sevgili Tijen'in ne vakittir almak istediğim ''Her Güne Bir Yemek'' kitabını getirdi bana.Çok sevindim,hatta o gece oturup tüm tarifleri bir bir gözden geçirdim hangileri benim ağız tadıma uyar,neleri yapabilirim diye.Gerçekten çok renkli,üzerinde çok çalışılmış tam anlamıyla dolu dolu bir kitap.Şimdi sürekli elimin altında,ara ara mutfakta sıkıldıkça içini açıp bakıyorum.
Kitaptan ilk denemek istediğim tarif bu çok renkli salata oldu.Hem buğdayı çok sevdiğim için hem de baharla birlikte bollaşan taze otları kullanabileceğim bir salata olduğundan.

Malzemeler: (4 kişilik)
2 su bardağı haşlanmış tam buğday(benim evde aşurelik buğdayım vardı onu kullandım ama kitapta Tijen'in de dediği gibi eminim tam buğdaydan çok daha leziz olur)
1 ufak kırmızı etli biber
1 su bardağı haşlanmış bezelye
1 su bardağı iç bakla (ben iç bakla sevmediğimden eklemedim)
1 ufak havuç
dereotu (ben dereotuna ek olarak maydanoz da ekledim)
sızma zeytinyağı
1 limonun suyu
1 diş sarımsak
tuz
üzeri için kavrulmuş susam

Yapılışı:
1.7-8 saat tam buğdayı suda beklettikten sonra bol suda haşlayın (ben aşurelik buğday kullandığımdan üzerini geçecek kadar suda haşladım,suda bekletme yapmadım)
2.Havuç ve biber hariç sebzeleri hafifçe haşlayın.
3.Havuç ve biberi ufak ufak küp şeklinde doğrayın.
4.Dereotu ve maydanozu ince ince kıyın.
5.Bir kabın içinde sos malzemelerini karıştırın
6.Buğdayın içine havuç,biber,maydanoz ve dereotunu ekleyip üzerine sosu dökün.
7.İyice karıştırıp biraz bekletin
8.Üzerine kavrulmuş susam serpip servis yapın(ben susamları kavurmaya sabredemedim)

Ben öğle yemeği olarak yedim bu salatadan kocaman bir kase.Tam benim ağız tadıma uyan enfes bir salata oldu,geri kalanını da akşam yemeğinde servis yaptım.Çok beğenildi,Tijen'e tekrar tekrar teşekkür edildi.Bir de buradan teşekkür edeyim kendisine.
Yarın denemek için kitaptan bir başka tarif seçtim biraz önce,yeşillikli mini ekmekcikler.Çok yakında tarifi yine burada olacak.


6 Nisan 2009 Pazartesi

Fasulye Turşusu Kavurması



Bu sabah oğluşu okula bırakıp uzun zamandır yapmadığım hatta yapmaya biraz üşendiğim birşeyi yaptım.Pazara gittim.Evimize pek yakın olmasa da yürüme mesafesinde olan Feneryolu Özgürlük Parkı yanındaki Pazartesi pazarı bahsettiğim.Soğuğa rağmen canım bu sabah pazarda gidip taze sebze almak,biraz tezgah gezmek istedi.İyi ki de gitmişim,ne zamandır canımın çok istediği fasulye turşusuna kavuştum.Daha önceden pazarda hiç dikkatimi çekmemişti turşu tezgahı ama çok renkliydi.Ben yine de tezgahın en renksizinde karar kılıp fasulye turşumu alıp koşar adım eve geldim.Canım anneannemin bizlere yıllardır yaptığı fasulye turşusu kavurması yapmaktı niyetim.Anneannem eskiden kendi turşusunu da kendi yaptığı için tadından yenmezdi ama ben artık bununla idare edicem.Tadı da hiç fena olmadı valla,kokusu bile beni cezbetmeye yetiyor.Karadenizli olup da sevmeyen var mıdır fasulye turşusunu acaba,hiç sanmıyorum.





Malzemeler:

Yarım kilodan biraz fazla fasulye turşusu
2 adet orta boy kuru soğan
6-7 adet sarımsak
2 yemek kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:
1.Soğanları biraz irice doğrayın ve tencereye alın.
2.Sarımsakları da ayıklayıp soğana ekleyin.
3.Zeytinyağını ekleyip soğanlar pembeleşene kadar soteleyin.
4.Fasulye turşusunu sudan geçirip suyunu süzüp soğanlara ekleyin.
5.10 dakika kadar kavurup ocağı kapatın.

Sıcak ya da ılık servis yapabilirsiniz.

Anasının Oğlu


Herkes girer mutfağa çocuğuyla da ben giremez miyim yani? Hadi dedim küçük adama '' Hazır ol,birazdan birlikte tiramisu yapacağız''. Garip garip baktı suratıma önce,ne demek istiyor annem acaba,diye düşündü herhalde yavrukuş.Sonra katıp tüm malzemeleri sütün içine kremasını birlikte hazırladık.Daha doğrusu ben ona gösterdim ne yapması gerektiğini,gerekli güvenlik tedbirlerini de alıp onu izlemeye aldım.Sonunda bu güzel kareler çıktı,çok eğlendi,arada elinden çırpma telini alıp kontrol etmeme bile izin vermek istemedi.Hatta piştidiğinde '' tamam oğlum,aferin.Daha fazla karıştırmana gerek yok'' dediğimde küçük çaplı sinir de oldu bana.Yani annesi madem çocuğa bir iş verdin,niye hemen elinden alıyorsun değil mi ama?

Karıştırma işi o kadar hoşuna gitti ki tiramisunun diğer aşamalarına iştirak etmek istemedi,ben hazırlarken o hala karıştırmaya devam ediyordu.Çocuğun mutfağa ilgisi varmış meğer,aşkolsun bana...






Kendime not:Bundan sonra Tuğra ile mutfağa daha sık girilip birlikte mamalar yapılacak.Bir sonraki hedef birlikte kurabiye yapmak olsun,hadi bakalım.
Büyük adama not: Bak gör oğlunun ne marifetli olduğunu da utan.Acaba seninle de mi benzer çalışmalar yapsak,belki sende de gizli kalmış cevher vardır.Ne dersin?


3 Nisan 2009 Cuma

Küçük Adamın Kütüphanesinden Seçmeler

Bu sabah küçük beyin kitaplarını toplarken farkettim ki daha şimdiden oldukça geniş bir kütüphanesi olmuş bile.Neredeyse doğduğundan beri ona sürekli kitap alıyoruz,o da çok severek bakıyor.Çocuklara kitap alışkanlığı kazandırmak için büyümelerini beklemek çok geç,mutlaka severek okumaları için onları küçükken teşvik etmeli ve iyi örnek olmak için bizler de okumalıyız.Büyük adam ve ben kitap okumayı çok sevdiğimizden Tuğra için iyi birer örneğiz sanırım.Diğer oyuncaklarını biraz haşin kullansa da kitaplarına pek zarar verdiği söylenemez.Umarım ilerde de iyi bir okur olur.

Bugün de biraz onun kitaplarını paylaşayım istedim.Küçük adamın yaşıtı çocuğu olan annelere biraz fikir vermesi açısından birkaç tane kitap seçtim.
1.Bay Gıdık,babamızın arkadaşlarından birinin hediyesi.Hem eğlenceli hem de renkli resimleri ile ilgi çekici.Serinin Bay Gıdık dışında Küçük Bayan Uslanmaz,Bay Pasaklı,Küçük Bayan Geveze,Bay Kocaburun gibi farklı kitapları da mevcut.(Doğan Egmont Yayınları)

2.Gece Bahçesi,Tombliboolar El Sallama Oyunu ; Severek izledikleri çizgi film karakterlerinin kitapları da çocukların ilgisini çok çekiyor.Özellikle kitap alışkanlığı edindirmek için iyi bir seçenek olabilir. (T.İş Bankası Kültür Yayınları 0-5 yaş)

3.Ayağına Diken Batan Süper Karga-Selçuk Demirel; küçük beyin kütüphanesine henüz dün akşam katılan babasının hediyesi bu kitap.Dün gece uyuturken okudum,pek anladığını sanmıyorum,sonu gelmeden uyumuştu zaten.Ama bol resimli kitaplardan hoşlanan çocuklar için içindeki resimlerin çok keyifli olduğunu söylemeliyim.(Yapı Kredi Yayınları)

4.İlk Resimli Ansiklopedim; hayvanları,meyveleri,kıyafetleri,yiyecekleri yeni yeni tanıyan ve isimleri öğrenen çocuklar için resimli ve keyifli bir kitap.İçini açıp ''... nerde ,.... hangisi'' sorular sorarak çevresindeki nesneleri kolayca kavramasına yardımcı olabilirsiniz.(Net Yayıncılık)

5.Yavru Ahtapot Olmak Çok Zor-Sara Şahinkanat ; Küçük beyin son zamanlardaki en keyif alarak okuduğumuz kitabı sanırım.İçindeki resimlerin de katkısı çok büyük sanırım.(Yapı Kredi Yayınları)

6.100 Yeni Sözcük Yakın ve Uzak Çevrem ; bu aslında bir kitaptan daha çok bir alıştırma kitabı.Bütün resim içindeki nesneleri bulabilmesini ve konsantrasyonu sağlamasına yardımcı..Bu tarz oyunlar özellikle 3 yaş civarı çocuklar için uzmanlarca da öneriliyor.Bütününde bir resmi görüyor olabilirler ama resmin içindeki en ufak parçaları bile seçip çıkarabilmeleri için iyi bir seçenek.(3-5 yaş,Çiçek Yayınları)
Evet kütüphanemize yeni yeni kitaplar katıldıkça biz de paylaşırız mutlaka.Yarın Haftasonu,hava da güzel,hepimiz çocuklarımızı alıp dışarılara çıkacağız.Mutlaka gönüllerini hoş tutmak için oyuncakcılar da ziyaret edilecek.Lütfen onlara kitap da alın,hepimiz biliyoruz ki ağaç yaşken eğilir.
Herkese bol kitaplı,neşeli ve güneşli bir haftasonu dilerim.

1 Nisan 2009 Çarşamba

Damla Çikolatalı ve Antep Fıstıklı Kek

Bu aralar bir sürü arkadaşımdan blogumla ilgili övgü dolu mesajlar alıyorum.Çoğu uzun zamandır görmediğim,bir şekilde görüşemediğim eski arkadaşlar. Hepsi beğenerek takip ettiklerini ve bazı tariflerimi de severek denediklerini söylüyorlar.İnanın o kadar çok mutlu oluyorum ki anlatamam,aslında bu blogu yazma amacım bu değil.Yani illa da okunsun,beğenilsin ya da tariflerim denensinler diye uğraşmıyorum ama öyle olduğunu bilmek de ayrıca keyiflendiriyor beni.Keyif aldığım bir uğraşın başkalarınca da takdir edilmesi hoş elbette.
Baharla beraber herkeste bir kilo verme çabası ve yaza fit girme kaygısı var.Bende ise durum pek parlak değil,hala kilo veremedim,çok fazlam yok ama yine de daha ince olsam fena olmaz.Hem böyle deyip hem de kek börek yaparsam da bu iş hiç kolay olmayacak.Damla çikolatalı ve antep fıstıklı keki de sadece 1 dilim yerim gerisine dokunmam diyerek yaptım ama nafile.Yine çoğunu ben yedim.
Malzemeler:
4 yumurta
1,5 su bardağı esmer şeker
100 gr tereyağ ( ben sıvıyağ kullandım)
1 su bardağı süt
1 limon kabuğunun rendesi
4 su bardağı un
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
4 yemek kaşığı file antep fıstığı (ben toz fıstık olarak kullandım)
1 kahve fincanı damla çikolata

Yapılışı:
1.Önce yumurtaları kırıp toz şeker ile iyice köpürene kadar çırpın.
2.Tereyağ kullanacaksanız eritilmiş ve oda ısısında soğutulmuş yağ ( ya da sıvıyağ),süt ve limon kabuğu rendesini ekleyip 5 dk daha mikserle çırpın.
3.Elenmiş un,kabartma tozu ve vanilyayı da katıp 2-3 dk çırpın.
4.En son fıstık ve damla çikolataları içine ekleyip tahta kaşıkla karıştırın.
5.Yağlanmış kek kalıbına dökün.
6.Önceden 17o derecede ısıtılmış fırında 30-35 dk. pişirin.
7.Pişip pişmediğini kürdanla kontrol edip piştikten sonra oda sıcaklığında soğutun ve dilimleyip servis yapın.
Afiyet olsun.